15 Eylül'de başladığım şekersiz günlerimin sonu gelmiş de geçmiş bile...
Gelelim çıkarımlara;
1. İlk günler zor geçti. Lamı cimi yok! Etiket okumaktan bi hal oldum.
2. Şekeri sadece meyveden almaya çalıştım. Yalnız burada dikkat edilmesi gereke bir nokta var; çok meyve yiyip de yine vücuda şeker yüklememek lazım. Az ve öz iyidir.
3. Bayramda kendimi çok zorlamadım. Bir dilim baklava (gerçekten sadece 1) ya da bir kaç çikolata yedim. İTİRAF!
4. Meydan okumaya başladığım günden yaklaşık 10 gün sonra, içinde rafine şeker bulunan bir şeyler yememeye alıştım. Şu an bir parça bitter çikolata bile yesem ardından koca bir bardak su içme ihtiyacı hissediyorum.
5. 2 kilo verdim. Benim için normal çünkü düzenli spor yaptığım için kas ağırlığım fazla. Daha da kilo kaybına uğramak istemem. Unutmayın! Hedef sağlıklı olmak, zayıf değil!
6. Dondurma yememek benim için gerçekten zormuş. Evde yaptığım dondurmalar kesmedi bu sefer beni:) (tarif için buraya) Ama yine de yemedim. GURUR!
Benim çıkarımlarım bu kadar... Umarım siz de dener ve sonuçları benimle paylaşırsınız.
Bu arada;
Geçen hafta toplantı aralarından birinde acıkmış bir halde Starbucks'da buldum kendimi.
Limonlu Parfe aldım. Yoğurtlu olduğu ve diğer yiyeceklere göre nispeten sağlıklı geldiği için denemek istedim.
Sonuç hüsran oldu:(
Yoğurt değil resmen pudingdi... İçinde limonun ekşiliğinden eser yoktu. Sadece bir kaşık aldım ve gerisini yiyemedim.
Bu da pozitif bir çıkarım bence:)
23 Ekim 2014
Şekersiz Günlerin Sonu
Etiketler:
Bakim Zamani
,
Denedim
,
sagliklitarifler
,
Sağlık
,
Sağlıklı Beslenme
,
Starbucks
22 Ekim 2014
30 Günlük Kitap Meydan Okuması | 30. Gün | Son Gün
Gün 30: En sevdiğin kitap
Yazar: Fyodor Dostoyevski
Suç ve Ceza
Yazar: Fyodor Dostoyevski
Orijinal Dil: Rusça
Türü: Roman
Anadilinde ilk basım tarihi: 1866
Konusu öyleymiş / böyleymiş diye anlatmayacağım. Gerek yok.
O bir klasik.
Bu meydan okumanın sonunu muhterem Dostoyevski ile yapmak da ayrı bir güzellik oldu.
30 Günlük Kitap Meydan Okuması | 29. Gün
Gün 29: Herkesin nefret ettiği ama senin sevdiğin kitap hangisidir?
Yayın Evi: Can Yayınları
Birçok kişi "tuhaf" buldu bu kitabı, ismi Elif olan bir kızın hikayesinin anlatılacağını da düşündürmüş olabilir ismi ile...
Ama ben reenkarne üzerine nefis bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Herkesin zevki başka işte:)
Elif
Yazar: Paulo CoelhoYayın Evi: Can Yayınları
Birçok kişi "tuhaf" buldu bu kitabı, ismi Elif olan bir kızın hikayesinin anlatılacağını da düşündürmüş olabilir ismi ile...
Ama ben reenkarne üzerine nefis bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Herkesin zevki başka işte:)
20 Ekim 2014
30 Günlük Kitap Meydan Okuması | 28. Gün
Gün 28: En sevdiğiniz kitap ismi hangisi?
Yazar: Aziz Nesin
Yayın Evi: Tekin Yayınları (Bendeki baskı)
Tür: Roman
İlk Baskı: 1961
Sayfa: 343
Zübük (Kağnı Gölgesindeki İt)
Yazar: Aziz Nesin
Yayın Evi: Tekin Yayınları (Bendeki baskı)
Tür: Roman
İlk Baskı: 1961
Sayfa: 343
Yine babacığımın kitaplığında tanıştığım eserlerden biri. Çocukken de çok gülerdim ismine, kitabı okuyup sindirdiğim şu kazık kadar yaşıma geldim ama hislerim baki...
Bendeki kitap beşinci baskı yani 1972 yılına ait bir kitap ve kapakları bile yok. Okumaktan bir yerlerde bırakmışız kapakları... Ama hafızamda kalan hali ile görseli budur.
Bu arada kelime anlamı olarak zübük, egoist demektir. Okumadıysanız okumanızı, izlemediyseniz Kemal Sunal'ın muhteşem oyunculuğu ile izlemenizi tavsiye ederim.
Zübük'ten bir alıntı:
"Şimdi çok iyi anladım ki, Zübük bir tane değil, biz hepimiz birer zübüğüz. Bizim hepimizin içinde zübüklük olmasa, bizler de birer zübük olmasak, aramızdan böyle zübükler büyüyemezdi. Hepimizde birer parça olan zübüklük birleşip işte başımıza böyle zübükler çıkıyor. Oysa zübüklük bizde, bizim içimizde. Onları biz, kendi zübüklüğümüzden yaratıyoruz. Sonra, kendi zübüklüklerimizin bir tek Zübük’te birleştiğini görünce ona kızıyoruz."
30 Günlük Kitap Meydan Okuması | 27. Gün
Gün 27: En beklenmedik sona sahip kitap hangisi?
Yayın Evi: Okyanus
İlk Baskı: Nisan 2006
Tür: Roman
Sayfa: 188
Aşka Şeytan Karışır'ın sürükleyici ve yalın bir dili var. Kitabın kurgusu da iyi ancak o sonu yok mu?
Tokat gibi çarptı yüzüme.
Ve itiraf ediyorum, okkalı bir küfür savurdum.
Bu kitabı başka türlü tamamlayan varsa, lütfen beni aydınlatsın.
Aşka Şeytan Karışır
Yazar: Hande AltaylıYayın Evi: Okyanus
İlk Baskı: Nisan 2006
Tür: Roman
Sayfa: 188
Aşka Şeytan Karışır'ın sürükleyici ve yalın bir dili var. Kitabın kurgusu da iyi ancak o sonu yok mu?
Tokat gibi çarptı yüzüme.
Ve itiraf ediyorum, okkalı bir küfür savurdum.
Bu kitabı başka türlü tamamlayan varsa, lütfen beni aydınlatsın.
17 Ekim 2014
30 Günlük Kitap Meydan Okuması | 26. Gün
Gün 26: Bir şey hakkındaki düşüncenizi değiştiren kitap
Bu soru sanırım bu meydan okumada üzerine en çok düşündüğüm soru oldu.
Yazar: Stefan Zweig
Orijinal İsim: Ungeduld des Herzens
Yayın Evi: Can Yayınları
Tür: Roman
Sayfa: 437
İçime işleyen roman desem... Hiç de abartmış olmam.
Okuduğum zaman -ki gerçekten 13- 14 yaşında okumuş olabilirim- "acıma" duygusunun ne kadar basit ve zayıf duygu olduğu kafama kelimenin tam anlamı ile dank etmişti...
Can Yayınları'nın anlatımı ile;
"Sabırsız Yürek, özellikle düşsel ve tarihsel karakterler üstüne yazdığı yaşam öyküleriyle tanıdığımız Stefan Zweig'ın tek romanıdır. Freud'un öğretisine derin bir ilgi duyan Zweig'ın bu psikolojik romanı, acıma duygusunun nelere yol açabileceğini, insanı nasıl çatışmadan çatışmaya sürükleyebileceğini anlatan bir başyapıttır. İki tür acıma duygusundan söz eder yazar:
Birincisi, duygusal ve zayıf olanı, başka birinin yaşadığı felaketlerden kaynaklanan acı ve hüzünden olabildiğince çabuk kurtulmak için çırpınan bir yüreğin sabırsızlığıdır. Diğeri, tek gerçek acıma duygusu ise duygusal olmayan, ama yaratıcı olan, ne istediğini bilen; sabırla, gücü yettiğince, hatta gücünün bile ötesinde katlanmaya ve dayanmaya kararlı olunan acıma duygusudur.
20. yüzyılın kült kitaplarından biri olan Sabırsız Yürek, insanca duyguların savaşın dehşeti karşısında allak bullak oluşunun romanıdır."
Bu soru sanırım bu meydan okumada üzerine en çok düşündüğüm soru oldu.
Sabırsız Yürek (benim okuduğum versiyonu ile Acımak)
Yazar: Stefan Zweig
Orijinal İsim: Ungeduld des Herzens
Yayın Evi: Can Yayınları
Tür: Roman
Sayfa: 437
İçime işleyen roman desem... Hiç de abartmış olmam.
Okuduğum zaman -ki gerçekten 13- 14 yaşında okumuş olabilirim- "acıma" duygusunun ne kadar basit ve zayıf duygu olduğu kafama kelimenin tam anlamı ile dank etmişti...
Can Yayınları'nın anlatımı ile;
"Sabırsız Yürek, özellikle düşsel ve tarihsel karakterler üstüne yazdığı yaşam öyküleriyle tanıdığımız Stefan Zweig'ın tek romanıdır. Freud'un öğretisine derin bir ilgi duyan Zweig'ın bu psikolojik romanı, acıma duygusunun nelere yol açabileceğini, insanı nasıl çatışmadan çatışmaya sürükleyebileceğini anlatan bir başyapıttır. İki tür acıma duygusundan söz eder yazar:
Birincisi, duygusal ve zayıf olanı, başka birinin yaşadığı felaketlerden kaynaklanan acı ve hüzünden olabildiğince çabuk kurtulmak için çırpınan bir yüreğin sabırsızlığıdır. Diğeri, tek gerçek acıma duygusu ise duygusal olmayan, ama yaratıcı olan, ne istediğini bilen; sabırla, gücü yettiğince, hatta gücünün bile ötesinde katlanmaya ve dayanmaya kararlı olunan acıma duygusudur.
20. yüzyılın kült kitaplarından biri olan Sabırsız Yürek, insanca duyguların savaşın dehşeti karşısında allak bullak oluşunun romanıdır."
16 Ekim 2014
30 Günlük Kitap Meydan Okuması | 25. Gün
Gün 25: Kendini bağdaştırdığın kitap kahramanı hangisi?
Bağdaştırdığımdan ziyade benzemek istediğim kahraman/ları söyleyeyim ben.
Yapı olarak bulmaca, puzzle meraklısı biriyim.
Küçükken de CIA ya da FBI'da çalışmak en büyük hayallerimden biriydi. Çocuk aklı işte...
Bu yüzdendir ki Agatha Christie'nin Hercule Poirot'u ve de Sir Arthur Conan Doyle'un Sherlock Holmes'u benim kahramanlarımdır. Zekalarına ve olayları çözme hızlarının da hayranıyım.
Bağdaştırdığımdan ziyade benzemek istediğim kahraman/ları söyleyeyim ben.
Yapı olarak bulmaca, puzzle meraklısı biriyim.
Küçükken de CIA ya da FBI'da çalışmak en büyük hayallerimden biriydi. Çocuk aklı işte...
Bu yüzdendir ki Agatha Christie'nin Hercule Poirot'u ve de Sir Arthur Conan Doyle'un Sherlock Holmes'u benim kahramanlarımdır. Zekalarına ve olayları çözme hızlarının da hayranıyım.
15 Ekim 2014
30 Günlük Kitap Meydan Okuması | 24. Gün
Gün 24: Keşke daha çok insan okusaydı dediğin kitap
Bu soruya verilebilecek tek bir yanıtım yok.
En basit hali ile tüm klasikler ve de Nutuk diyebilirim.
Mesela bir Dostoyevski okumadan, anlamadan göçmemeli dünyadan bir insan...
Bu soruya verilebilecek tek bir yanıtım yok.
En basit hali ile tüm klasikler ve de Nutuk diyebilirim.
Mesela bir Dostoyevski okumadan, anlamadan göçmemeli dünyadan bir insan...
30 Günlük Kitap Meydan Okuması | 23. Gün
Gün 23: Uzun zamandır okumak isteyip de okuyamadığın kitap
Yüzbaşı Corelli'nin Mandolini
Yazar: Louis de Bernieres
Yayın Evi: YKY
Orjinal Adı: Captain Corelli's Mandolin
Çeviren: Özden Arıkan
Yayın Yılı: 2009
Sayfa: 465
Bu kitaba 6 kez başlayıp, 6 kez ilk bölümünü okuyup sonra aralara başka kitaplar alarak bıraktım.
Demek ki zamanı gelmemiş okumamın...
Hala başucu kitaplığımda durur ama en alt sıralarda.
NOT: Son bir haftadır oldukça tembel olduğumdan işten artakalan zamanlarımı sadece takip ettiğim blogları okumakla geçirdim... Yazamadım.
Bugün telafi edeceğim. Yani umarım:)
Yüzbaşı Corelli'nin Mandolini
Yazar: Louis de Bernieres
Yayın Evi: YKY
Orjinal Adı: Captain Corelli's Mandolin
Çeviren: Özden Arıkan
Yayın Yılı: 2009
Sayfa: 465
Bu kitaba 6 kez başlayıp, 6 kez ilk bölümünü okuyup sonra aralara başka kitaplar alarak bıraktım.
Demek ki zamanı gelmemiş okumamın...
Hala başucu kitaplığımda durur ama en alt sıralarda.
NOT: Son bir haftadır oldukça tembel olduğumdan işten artakalan zamanlarımı sadece takip ettiğim blogları okumakla geçirdim... Yazamadım.
Bugün telafi edeceğim. Yani umarım:)
10 Ekim 2014
30 Günlük Kitap Meydan Okuması | 22. Gün
Gün 22: Seni ağlatan bir kitap
Yazar: Ayşe Kulin
Tür: Roman
Sayfa: 246
Dil: Türkçe
Anne ile kızı arasındaki yoğun ve sorunlu bir ilişkiyi anlatan bu kitabın son kapağını kapatmamla birlikte hıçkırıklara boğulduğumu hatırlıyorum.
Çok ağlatmıştı beni... çok...
Gece Sesleri
Tür: Roman
Sayfa: 246
Dil: Türkçe
Anne ile kızı arasındaki yoğun ve sorunlu bir ilişkiyi anlatan bu kitabın son kapağını kapatmamla birlikte hıçkırıklara boğulduğumu hatırlıyorum.
Çok ağlatmıştı beni... çok...
8 Ekim 2014
Sonbahar Ara Öğünü
Havalar soğumaya başladı artık...
Öğleden sonra acıkmalarımızda da bizimle birlikte olacak sıcak ve samimi bir dostumuz olmalı değil mi ama?
Kaynattığımız sütün içine bir tatlı kaşığı toz kakao atıyoruz (Süt sevmiyorsanız su da kullanabilirsiniz). Toz kakaoyu tüm marketlerden bulabilirsiniz ama benim favorim Kuru Kahveci Mehmet Efendi'de satılan kakaodur.
Sıcak çikolata dediysek şeker boğmuyoruz tabii bu zat-ı şahaneyi...
Ama "İlla da şeker olsun! Şekersiz içemem ben!" diyorsanız biraz bal ya da zevkinize göre pekmez koyabilir ve böylece rafine şekerin kötücül etkilerinden uzak kalabilirsiniz:)
Buyurun size hem doyurucu, hem lezzetli, hem de sağlıklı bir ara öğün. Sadece sizin için değil, okuldan gelen çocuğunuz için de sağlıklı bir alternatif.
Şimdiden afiyet olsun... ayrıca sıcacık ve lezzetli günler de sizinle olsun.
Öğleden sonra acıkmalarımızda da bizimle birlikte olacak sıcak ve samimi bir dostumuz olmalı değil mi ama?
Kakaolu Süt nam-ı diğer Hot Chocolate
Kaynattığımız sütün içine bir tatlı kaşığı toz kakao atıyoruz (Süt sevmiyorsanız su da kullanabilirsiniz). Toz kakaoyu tüm marketlerden bulabilirsiniz ama benim favorim Kuru Kahveci Mehmet Efendi'de satılan kakaodur.
Sıcak çikolata dediysek şeker boğmuyoruz tabii bu zat-ı şahaneyi...
Ama "İlla da şeker olsun! Şekersiz içemem ben!" diyorsanız biraz bal ya da zevkinize göre pekmez koyabilir ve böylece rafine şekerin kötücül etkilerinden uzak kalabilirsiniz:)
Buyurun size hem doyurucu, hem lezzetli, hem de sağlıklı bir ara öğün. Sadece sizin için değil, okuldan gelen çocuğunuz için de sağlıklı bir alternatif.
Şimdiden afiyet olsun... ayrıca sıcacık ve lezzetli günler de sizinle olsun.
30 Günlük Kitap Meydan Okuması | 21. Gün
Gün 21: Okuduğunu hatırladığın ilk roman
Yazar: Nihal Yeğinobalı
Yayın Evi: Can Yayınları
Can Yayınları ile güncel olarak basılan kitabın bendeki 7. baskısı annemin kitaplığından olup, Kasım 1970'de Altın Kitaplar tarafından yayınlanmıştır.
O dönemin "tutucu" algısına karşın yazar Nihal Yeğinobalı kitabı Vincent Ewing ismi ile yazmış ve kendini bu tutkulu aşk romanının çevirmeni olarak lanse etmiştir.
Hafızam beni yanıltmıyorsa; kitap Yeşilçam'da da kendine yer bulmuş hatta başrollerini Fatma Girik ve Göksel Kortay üstlenmişti. (Eski Yeşilçam filmlerini biraz severim de:))
Bu arada şunu da itiraf etmem lazım; eğer okuduğum kitapları yazdığım bir defterim olmasaydı, ilk okuduğum romanın bu roman olduğunu ASLA hatırlayamazdım.
Genç Kızlar
Yazar: Nihal Yeğinobalı
Yayın Evi: Can Yayınları
Can Yayınları ile güncel olarak basılan kitabın bendeki 7. baskısı annemin kitaplığından olup, Kasım 1970'de Altın Kitaplar tarafından yayınlanmıştır.
O dönemin "tutucu" algısına karşın yazar Nihal Yeğinobalı kitabı Vincent Ewing ismi ile yazmış ve kendini bu tutkulu aşk romanının çevirmeni olarak lanse etmiştir.
Hafızam beni yanıltmıyorsa; kitap Yeşilçam'da da kendine yer bulmuş hatta başrollerini Fatma Girik ve Göksel Kortay üstlenmişti. (Eski Yeşilçam filmlerini biraz severim de:))
Bendeki 1970 baskısının iç kapağı... Gördüğünüz üzere yazar Vincent Ewing, çevirmen ise Nihal Yeğinobalı |
7 Ekim 2014
30 Günlük Kitap Meydan Okuması | 20. Gün
Gün 20: En iyi romantik kitap
Mr. Darcy hayranlığımdan da belli olduğu üzere... (yazısı için buraya)
Aşk ve Gurur
Mr. Darcy hayranlığımdan da belli olduğu üzere... (yazısı için buraya)
30 Günlük Kitap Meydan Okuması | 19. Gün
Gün 19: Filmi çekilen en iyi kitap
Yazar: Winston Groom
Yıl: 1986
Film Yılı: 1994
Forrest Gump
Yazar: Winston Groom
Yıl: 1986
Film Yılı: 1994
Üzerinde çok konuşmaya gerek görmediğim, gösterime girdiği yıl En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ı dahil bir çok ödülü silip süpüren duygu dolu film.
MimE Notu: Kitabının da okunmasını şiddetle tavsiye ederim.
5 Ekim 2014
30 Günlük Kitap Meydan Okuması | 18. Gün
Gün 18: Seni hayal kırıklığına uğratan kitap
Zar Adam
Yazar: Luke Rhinehart
Orijinal İsim: The Dice Man
Çeviri: Enver Günsel
Yayın Evi: Pegasus Yayınları
Yayın Yönetmeni: İbrahim Şener
Kapak Tasarım: Yunus Bora Ülke
1. Baskı: Ekim 2008
Sayfa: 464
Yorumlara ve sinopsise istinaden bir Dövüş Kulübü / Fight Club tadı alacağımı hissetmiştim ama sonu hüsran oldu...
Kitabın arka kapağındaki özeti ile Zar Adam:
Sıkılmış psikiatrist Luke Rhinehart Manhattan'da eşi ve iki çocuğuyla yaşamaktadır. Hem Batı hem de Doğu felsefelerinin hayatın anlamı alternatiflerinden tatminsizlik yaşar ve basit zar atışlarıyla kendi dinini oluşturarak hayatını sonsuza kadar değiştirir. Rhinehart ve hastaları kısa zaman içinde ebedi kurtuluşlarının tek yolunun her şeyi zarların kararına bırakmak olduğuna inanmaya başlarlar. Luke, seks, madde bağımlılığı ve terapi hakkındaki zart atışlarıyla yeni dinini muhafazakar davranış ve ahlak çöküntüsünün esprili bir birleşimine dönüştürür. O bu düşünceyle kendi yaşantısını ve dünyayı değiştirmeyi amaçlamaktadır. Zarlar hayatınızı belirlemeye başladığında artık her şey mümkün olmaktadır.
4 Ekim 2014
3 Ekim 2014
30 Günlük Kitap Meydan Okuması | 17. Gün
Gün 17: En sevdiğin kitaptan en sevdiğin alıntı
Yazar: John Steinbeck
Favori alıntım bu kitabın içerisinde değil; kapağında...
Kitap hala bu şekilde mi basılıyor bilemiyorum ama benim okuduğum versiyonunda, John Donne'un No Man Is An Island şiiri yer alıyordu.
"No man is an island,
Entire of itself,
Every man is a piece of the continent,
A part of the main.
If a clod be washed away by the sea,
Europe is the less.
As well as if a promontory were.
As well as if a manor of thy friend's
Or of thine own were:
Any man's death diminishes me,
Because I am involved in mankind,
And therefore never send to know for whom the bell tolls; It tolls for thee."
"İnsan ada değildir,
Bütün de değildir tek başına,
Anakaranın bir parçası,
Okyanusun bir damlasıdır;
Bir kum tanesini bile alıp götürse deniz küçülür Avrupa,
Sanki kaybolan bir burunmuş,
Dostlarının ya da senin bir yurdunmuş gibi;
Bir insanı ölümüyle eksilirim ben,
Çünkü… Bir parçasıyım insanlığın;
İşte bu yüzden hiç sorma çanların kimin için çaldığını,Çanlar senin için çalıyor. "
Of Mice and Men - Fareler ve İnsanlar
Yazar: John Steinbeck
Favori alıntım bu kitabın içerisinde değil; kapağında...
Kitap hala bu şekilde mi basılıyor bilemiyorum ama benim okuduğum versiyonunda, John Donne'un No Man Is An Island şiiri yer alıyordu.
"No man is an island,
Entire of itself,
Every man is a piece of the continent,
A part of the main.
If a clod be washed away by the sea,
Europe is the less.
As well as if a promontory were.
As well as if a manor of thy friend's
Or of thine own were:
Any man's death diminishes me,
Because I am involved in mankind,
And therefore never send to know for whom the bell tolls; It tolls for thee."
"İnsan ada değildir,
Bütün de değildir tek başına,
Anakaranın bir parçası,
Okyanusun bir damlasıdır;
Bir kum tanesini bile alıp götürse deniz küçülür Avrupa,
Sanki kaybolan bir burunmuş,
Dostlarının ya da senin bir yurdunmuş gibi;
Bir insanı ölümüyle eksilirim ben,
Çünkü… Bir parçasıyım insanlığın;
İşte bu yüzden hiç sorma çanların kimin için çaldığını,Çanlar senin için çalıyor. "
2 Ekim 2014
30 Günlük Kitap Meydan Okuması | 16. Gün
Gün 16: En sevdiğin kadın roman karakteri
Bu sorunun yanıtını bir süre düşündüm. Sanırım Kitap Meydan Okuması başladığından beri yanıtında en zorlandığım soru bu. Bir kadın olarak "en sevdiğim roman karakteri" diye bir karakter yok ne yazık ki...
Bir kaç isim geliyor aklıma ama onlar da roman karakteri değil, biyografilerini okuduğum değerli insanlar...
Kitap İsmi : Bir Dinazorun Gezileri
Yazar : Mina Urgan
Yayınevi : YKY Yayınları
Tür : Anı - Roman
Kapak Tasarımı : Nahide Dikel
1. Basım : Ekim 1999
Sayfa : 280
Kitap İsmi : Çöl Çiçeği
Orijinal İsmi : Desert Flower
Yazar : Waris Dirie
Çevirmen : H. Gülru Yüksel
Yayınevi : Bilge Kültür Sanat
Tür : Anı - Roman
Kapak Tasarımı : Faruk Otaner
1. Basım : Şubat 2002
Sayfa : 248
Her üç kadın da sonsuz değerli gözümde... Hepsi güçlü, "hayır"ı kabul etmeyen, başkaldıran, sevgi dolu kadınlar...Keşke diyorum oturup karşılıklı bir kahve içip, iki lafın belini kırabilseydim şu şahsı muhteremlerle...
Bu sorunun yanıtını bir süre düşündüm. Sanırım Kitap Meydan Okuması başladığından beri yanıtında en zorlandığım soru bu. Bir kadın olarak "en sevdiğim roman karakteri" diye bir karakter yok ne yazık ki...
Bir kaç isim geliyor aklıma ama onlar da roman karakteri değil, biyografilerini okuduğum değerli insanlar...
1. Türkan Saylan
2. Mina Urgan
Kitap İsmi : Bir Dinazorun Gezileri
Yazar : Mina Urgan
Yayınevi : YKY Yayınları
Tür : Anı - Roman
Kapak Tasarımı : Nahide Dikel
1. Basım : Ekim 1999
Sayfa : 280
3. Waris Dirie
Kitap İsmi : Çöl Çiçeği
Orijinal İsmi : Desert Flower
Yazar : Waris Dirie
Çevirmen : H. Gülru Yüksel
Yayınevi : Bilge Kültür Sanat
Tür : Anı - Roman
Kapak Tasarımı : Faruk Otaner
1. Basım : Şubat 2002
Sayfa : 248
Her üç kadın da sonsuz değerli gözümde... Hepsi güçlü, "hayır"ı kabul etmeyen, başkaldıran, sevgi dolu kadınlar...Keşke diyorum oturup karşılıklı bir kahve içip, iki lafın belini kırabilseydim şu şahsı muhteremlerle...
30 Günlük Kitap Meydan Okuması | 15. Gün
Gün 15: En iyi erkek karakter
Yazar: Jane Austin
Türkçe İsim: Aşk ve Gurur / Gurur ve Önyargı
Mr. Darcy - Pride and Prejudice
Yazar: Jane Austin
Türkçe İsim: Aşk ve Gurur / Gurur ve Önyargı
Aşk ve Gurur en sevdiğim romanlardan biridir. Keira Knightley ve Matthew Macfadyen'in oyunculukları ile de filminin de tam bir başarı hikayesi olduğunu düşünmüşümdür hep.
Gelelim benim Bay Darcy'me...
Jane Austin'in anlatımı ile Darcy oldukça ciddi, gururlu ve kibirlidir. Yeni tanıştığı insanlara arogant denecek kadar soğuk bir tutum sergiler, kendisi soylu olduğu için farklı sınıftaki insanları hakir görür...
Elizabeth'e olan aşkını da hep bu zıtlık ve farkılıklar yüzünden itiraf edemez, gurur ve önyargı yüzünden ilişkileri girdaba girer ancak gerçekler ortaya çıkmaya başladıkça peşin hükümlülük maskesi düşer ve yanlışlarını fark ederler.
Jane Austin'in Darcy'sinin bu ikilemden nasıl çıkmaya çalıştığını, çabaladığını okumak, karakterin nasıl geliştiğini resmen kendi içinde büyüdüğünü görmek ve muhteşem Bay Darcy'e dönüşümüne şahit olmak benim için ayrı bir keyif. Aşkı için kendi ile yüzleşmeyi göze alan bir adam... takdire şayandır.
Kaydol:
Kayıtlar
(
Atom
)