7 Ağustos 2017

İzledim | Film: Dunkirk

Dunkirk





Yapım: 2017 
Tür: Tarih, Aksiyon, Drama
Süre: 106 Dak.
Yönetmen & Senaryo: Christopher Nolan
Oyuncular: Fionn Whitehead, Damien Bonnard, Tom Hardy, Harry Styles, Kenneth Branagh
IMDB Puanı: 8,5 / 10

2. Dünya Savaşı'nın Nazi Almanya'sının üstünlük gösterdiği ilk yıllarında İngiltere, Kanada, Fransa ve Belçika'ya ait müttefik ordularına mensup 400 bin asker, Fransa'nın İngiltere'ye çok yakın Dunkirk Bölgesi'nde Alman Ordusu tarafından karadan tamamen kuşatılmıştır. Almanların kara ve hava saldırıları devam ederken, İngiliz Başbakanı Churchill'in yönlendirmesiyle tüm askerleri kurtarabilmek için çok tehlikeli bir tahliye operasyonu başlatılır.


2. Dünya Savaşı'nı konu alan hatta savaşın seyrini değiştiren bir tahliye operasyonunu anlatan filmde üstat Christopher Nolan, savaşın tamamen psikolojik boyutunu tüm yalınlığı ile gözler önüne sererek, sinematografik dehasını bir kez daha gözler önüne sermiş.

Dunkirk filminde, 1940 yılının Mayıs ayının 1 haftasını karadan, havadan ve denizden farklı hem çekim hem de bakış açıları ile izliyoruz.

Karadaki görüntülerin çoğu tabii ki kapana kısılmış, kurtarılmak için bekleyen genç ve toy askerleri anlatıyor.



Fionn Whitehead hep böyle mi hüzünlü yoksa çok iyi bir oyuncu mu -ki kendisinin ilk filmi- anlayamadım. O melül melül bakan acılı, korku dolu yeşil gözleri içime işledi. Tepkiler o kadar gerçek, o kadar yalındı ki; sanki yüzüme bir tokat yemiş gibi hissettim. 


Tommy (Fionn Whitehead)
Hey gidi hey! One Direction solisti, Altın Oran'a sahip nadir insan evlatlarından, genç kızların sevgilisi Harry Styles büyümüş de oyunculuğa adım atmış! Hem de ne adım! Hiç sırıtmamış, baya baya oynamış adam.
Zaten bir Christopher Nolan filmi ile sinemaya atıldığına göre ışık vardır muhakkak.

Alex (Harry Styles)

Deniz kısmı vatandaşların olduğu ve de denizde mahsur kalan askerlerin olduğu bölüm. Askeri kimlikleri olmayan sivillerin, askerlerini kurtarmak üzere kendi tekneleri ile denize açılmalarını aktarıyor bize.



Hava kısmı ise savaş uçaklarının cirit attığı, donanma, kurtarma botları ve mendireğin zarar görmemesi için çaba gösteren pilotların bakış açısını sunuyor.
Pilot olarak izlediğimiz kişi ise Tom Hardy!


Ferrier (Tom Hardy)
Ben kendisini öve öve bitiremem; yine çok başarılı, çok yakışmış rolü.

Gel gelelim benim filmle ilgili yorumuma...

Savaş filmleri genellikle kahramanlık ve vatan aşkını anlatır. Hatta anlatım o kadar yoğundur ki; biraz daha dramatize edilmek için başka ne koyulabilirdi diye düşündürür insana. Savaşın diğer yüzünü yani askerlerin de korku yaşadığı ve iliklerine kadar ölmekten korktukları sahnelere pek rastlamayız. İşte bu film, tam da bu korkuyu tüm yalınlığı ile sergiliyor. Gencecik askerlerin, kocaman generallerin, savaş pilotlarının farklı zamanlarda ama aynı amaç için yaşadıkları psikolojik baskıyı görüyorsunuz. Christopher Nolan ne neden savaşıldığı ile, ne kimin haklı olduğu ile, ne de savaşın tarihteki önemi ile ilgilenmemiş. Salt ve yalın olarak savaşın insan psikolojisi üzerindeki etkisini ve de hayatta kalma güdüsünün kuvvetini muhteşem görsel ögelerle de destekleyerek izleyici ile buluşturmuş.



*******************************************************************************
Burada bir spoiler vereceğim ne yazık ki:
Alex ve Tommy geride bırakmak zorunda oldukları bir diğer genç asker için tartışıyorlar. 
Alex soruyor: Ne yapacaksın?
Tommy yanıtlıyor: İçim rahat etmeyecek ama bununla yaşayabilirim.

*******************************************************************************



Hans Zimmer ise yine yapmış yapacağını!
Tansiyonun düşmediği, efektlerin daha da şaşalı hale gelmesine yüzde 100 katkısı olduğuna inandığım sahnelere notaları ile hayat vermiş.

Ben filmden hissettiğim psikolojik baskıdan ötürü kalbim buruk olarak ayrılsam da izleyici olarak çok büyük bir keyifle aldım.

İyi seyirler,





2 yorum :

  1. Bir dönem filmi olması sebebiyle kurguya kapalı olması Nolan'ın elleri bağlamış görünüyor. Senaryolarıyla şaşırtan Nolan bu sefer görüntü ve o dönemin duygusunu vermeyle ön plana çıkmaya çalışmış. Nolan işte el mahkum ne çekse izlenir.
    Benim de değerlendirmem burada:
    https://sertacsamur.blogspot.com.tr/2017/07/destansi-geri-cekilme-dunkirk.html
    Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Katılıyorum, oldukça kapalı bir kurgu mevcut. Ama ben kesinlikle bir Nolan hayranıyım, dediğin gibi ne çekse izlerim.
      Dunkirk değerlendirmeni de hemen okuyorum, farklı bakış açılarını okumak çok güzel!

      Sil